Tuesday, 8 September 2009

Alternatif Gitar Kayıt Teknikleri Bölüm 1




Müzik endüstrisinin ciddi bir krizin tam ortasında bulunması, en çok biz müzisyenlerin üretim sürecini etkiliyor. Albüm yapmak için gerekli bütçelerin iyiden iyiye düşmesi hatta artık tamamen kesilmiş olması, yapım şirketlerinin sanatçılardan hazır albüm getirmeleri beklentisini de doğuruyor. Peki albüm kaydetmek için gerekli bütçenin bir kısmına sahipsek, bazı kayıtları stüdyo kiralarından kurtularak yapmamız gerekiyorsa? Albüm kayıtlarında kullanabileceğiniz gitar tonlarınızı, evinizdeki sisteminizde yaratabilmenin yollarını araştırdık.

Eğer siz de albüm kayıtlarına hazırlanan ama plak şirketlerinin “Bize hazır albüm getirmeniz lazım!” sözlerini işitmiş müzisyenler güruhundansanız, çok doğru bir yerdesiniz. Diyelim ki sanatçı veya müzik grubu olarak albümün maliyetinin tamamını (ki bu maliyetlere miks ve mastering hizmetleri de dahil oluyor) karşılamamızın imkanı yok. Stüdyo kirası, varsa aranjör maliyeti, solo çalışıyorsak müzisyenlerin ödemeleri derken, iş içinden çıkılamaz bir hale gelebiliyor. Ama hemen ümitsizliğe kapılmayalım. Davul ve vokal kayıtları dışında hemen her türlü kaydımızı alternatif yöntemlerle albüm kalitesine yaklaştırabileceğiniz bu yöntemlerle stüdyo saatlerinizi kısaltabilir, gitar sound'larınızı olduğundan çok daha pahalı duyurabilir, en önemlisi de evinizden çıkmadan işlerinizin büyük bir kısmını halledebilirsiniz. Bu makalemizde anlatacaklarımız alıştığımız ve ileriki sayılarımızda detaylı şekilde inceleyeceğimiz gitar mikrofonlama tekniklerinden tamamen bağımsız, mikrofonsuz gitar kaydetme yöntemleri olarak da özetlenebilir.

Ekipmanlar
Hemen hatırlatalım, birazdan detaylı olarak göreceğiniz tüm yöntemlerin işe yaraması için bir takım olmazsa olmaz ortak ekipmana ihtiyacımız var. Öncelikle ayarları ve bakımları yapılmış iyi bir gitar, tercihan lambalı bir amplifikatör, kaliteli bir akort cihazı, üst kalitede kablolar, kaliteli bir mikrofon preamp'i, yine üst sınıf bir AD konvertör ve gelişmiş özelliklere sahip bir bilgisayar ile son güncellemeleri yapılmış, kullanımına alışkın olduğumuz, sorunsuz bir DAW ilk akla gelenler. Zamandan tasarruf etmek ve stresten uzak durmak için kayıtlara hazır olmamız, şarkı trafiklerine hakim, istediğimiz tonları kafamızda netleştirmiş olmamız da artı bir puan olarak hanemize yazılacaktır. Deneme yanılma yolu hem çok vakit harcamamıza hem de kafamızın karışmasına sebep olacaktır. Eğer son kontroller de yapıldıysa şimdi kayıt zamanı...

Kayıtlar ve Teknikler
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi albüm maliyetlerini elimizden geldiğince düşürmek ama kaliteden olabildiğince ödün vermeden bu işlemi gerçekleştirmek ana fikrimiz. Direkt olarak bilgisayarımızda yapacağımız kayıtlar için kaliteli preamp'lere sahip bir ses kartımız, hatta mümkünse enstrüman girişine sahip kaliteli bir mikrofon preamp'imizin olması büyük fayda sağlayacaktır. Araştırmamızda reamping tekniği, yazılımlar, amplifikatör simülatörü içeren prosesörler, DI Box kullanımı, isolation box kayıtları ve lambalı amplifikatörümüzle hoparlör simülatörü kullanma tekniklerini inceleyeceğiz. Alternatif olarak USB kullanarak gitar kaydetmenin yöntemlerine de değineceğiz.

Yazılımlar
Teknolojinin ve bilgisayar işlemcilerinin gelişmesi, gitar endüstrisinin bilgisayarlarla gittikçe daha da iç içe girmesine yol açtı. Bundan 5 yıl önce oldukça ilkel örneklerini gördüğümüz amplifikatör simülasyon programları, şimdi artık neredeyse gerçeğinden ayırt edilemeyecek ton karakterleri sunmaya başladılar. Piyasada en çok tutulan yazılımlar arasında bulunan IK Multimedia Amplitube, Native Instruments Guitar Rig ve Protools altında çalışan Eleven gibi markaların yanı sıra, ülkemizde çok bilinmeyen ama üstün örnekleme kabiliyetleri ile gitaristlerin saygısını kazanmış Softube gibi firmaların ürettikleri çeşitli yazılımlar da oldukça geniş imkanlar sağlıyorlar. Softube firmasının AmpRoom yazılımı, şiddetle önereceğimiz, vintage tonlara düşkün kullanıcıların keşfetmekten sıkılmayacakları bir ampli simülasyon yazılımı. VST/AU/RTAS/TDM ve VENUE formatlarını destekleyen yazılım www.softube.se adresinden satın alınabiliyor.
Peki yazılımları yardımıyla kayıt işlemini nasıl yapmalıyız? İşin püf noktası, sinyalin olabildiğince temiz bir şekilde bilgisayar ortamına aktarılmasında yatıyor. Bunun için de enstrümanımızı bağlayacağımız preamp'in (ses kartımızın üzerinde bulunan veya ekstra olarak satın aldığımız cihazın) iyi niteliklerde bir cihaz olması şart. Hangi preamp modellerinin üst seviye cihazlar olduğunu ve hangilerinin ülkemizde satıldığını ilk iki sayımızdaki butik preamp dosyamızdan öğrenebilirsiniz. Kayıt halkamızın ikinci ayağında analog gitar sinyalimizin dijital bilgisayar ortamına mümkün olan en kayıpsız şekilde iletilebilmesi için gereken AD konvertör yer alıyor. Ülkemizde en çok tutulan iki marka Apogee ve Lynx ürünleri, öte yandan biz dergimizde kurduğumuz sistemde yurt dışından satın aldığımız ve önümüzdeki aylarda satışına başlanacak Mytek AD konvertörü tercih ettik. Gitardan gelen sinyali mikrofon preamp'inin Hi-Z enstrüman girişine bağladıktan sonra konvertörden geçerek bilgisayardaki DAW'a sorunsuzca geldiğini görmemiz gerekiyor. Şimdi duyduğumuz, gitarımızın karakterinin yanı sıra seçtiğimiz preamp ve konvertörün de renklendirdiği bir gitar sesi. Çıplak gitar tonunu duyduğumuz kanalın insert'ünde açacağımız yazılım, bize kayıtta duyacağımız işlenmemiş gitar tonunu verecektir. Bu sistemin en büyük artısı, miks içinde tonlarımızın nasıl yer alacağını ortalama bir şekilde tahmin edebilmemizdir. Unutmadan hatırlatalım, kayıtları mümkün olduğunca reverb ve delay'siz almaya gayret etmek gerekiyor. Reverb ve delay karakterlerini miks sırasında seçmek çok daha geniş spektrumlara olanak verecektir. Öte yandan delay'li kaydedilmiş bir gitarın en küçük bir zaman hatasında geri dönüş olmayacaktır. Yazılım kullanarak kaydedilmiş gitarlarda eğitimli kulakların algılayabileceği bir takım eksiklikler olabiliyor. Özellikle de drive'lı tonlarda mikrofonlanmış amplifikatörlerin genişliğini ve sıcaklığını yakalamak şimdilik biraz zor görünüyor. Ama yine de yazılım kullanmak, gitar bazlı bir albüm yapılmayacaksa bize göre yeterli performansı verebilecek bir teknik. Dijital bir işlemden geçtiği için kayıtlarımızın genellikle miks aşamasında 2.5-3.5kHz aralığının dikkatli işlenmesi gerekiyor. Şimdilik bu kadar... Yazının ikinci bölümünde daha detaylı kayıt tekniklerinden ve bahsedeceğiz. Görüşmek üzere.

No comments:

Post a Comment