Tuesday 24 August 2010

Satriani'nin Parmak İzleri


Enstrümantal rock alanında milyonlarca hayrana sahip, albümleri satış rekorları kırmış ve 15 Grammy adaylığı bulunan Joe Satriani'nin adını vereceği gitarın nasıl bir enstrüman olduğunu merak ediyor musunuz? Satch'in parmak izlerinin her detayında hissedildiği Ibanez JS 1000 modeli bu ayki test konuğumuz

Normal şartlarda herhangi bir sanatçının ya da sporcunun imzalı serisi olarak piyasaya sürülmüş ürünlere karşı mesafeli bir duruşum vardır. Bu modelleri kaliteden çok pazarlama departmanının ön plana çıktığı seriler gibi düşünmeden edemem. Sadece gitarlar için değil, bu düşüncem ayakkabıdan parfüme, otomobilden oyun sektörüne kadar uzanan geniş bir yelpazede ilgi duyduğum tüm alanlar için geçerli bir durum. Bir çok sefer isim hakları alınmış meşhur insanların adıyla üretilmiş ürünlerde beklentilerin karşılanmadığına da şahit olmuşluğum vardır. Peki en sevdiğim müzisyenlerden biri olan Joe Satriani'nin ismiyle çıkan ve konserlerinde olsun albümlerinde olsun sürekli tonlarını dinlediğim bir gitar ile karşı karşıya kaldığımda nasıl düşünmeliyim? Öncelikle tüm ön yargıları bir kenara bırakıp olabildiğince objektif olarak konuya yaklaşmalı ve imzalı serilere olan negatifliğim ile Satriani'ye olan hayranlığımı dizginlemeliyim sanırım. Peki o zaman tanışma aşamasına geçebiliriz sanırım...

Tasarım
Ibanez JS Serisi, bildiğimiz standart Ibanez tasarımlarına benzemekle beraber, Satriani'nin ar-ge aşamasına katkıda bulunmasıyla Japon üreticinin diğer bir çok modelinde görülen keskin köşelerden kurtulmuş ve daha yuvarlak, hem göze hoş gelen hem de ergonomik olarak daha rahat bir enstrüman haline gelmiş. JS, Satriani'nin istediği gibi modern olmakla beraber vintage havasını da barındıran bir enstrüman. Bu açıdan bakıldığında PRS'in bazı modellerine benzerliği de dikkat çekiyor. Özellikle PRS “22” modeliyle olan tasarımsal yakınlığı ilgi çekici. Çok ağır olmamasına rağmen amplifikatöre bağlı değilken bile sustainli ve dengeli bir karakter sunan JS1000, bir an önce avaz figan sahnelerde sesini duyurmak istermiş gibi duruyor. Gövde ağacı olarak ıhlamur yani basswood kullanılan JS, sap kısmında akçaağaca sahip. Enstrümanın klavyesinde gül ağacı kullanılıyor. Klavyeden bahsetmişken; JS Serisi'nin Japon versiyonlarında Satriani'nin orijinal gitarında kullandığı sapın, lazerle modellenmesi sayesinde elde edilmiş, birebir aynısının kullanıldığını da hatırlatmak lazım. Bu sapın bir diğer özelliği de multi radius yani değişken yarıçapa sahip olması. Buna göre Ibanez'in sap kısmı birinci perdede 42 mm'yken, en alt perdede 56 mm'ye kadar çıkıyor. Bu da küçülen perdelerin genişlemesi ve tiz notlarda daha rahat bir çalım anlamına geliyor. Gerçekten de özellikle onbeşinci perdeden sonra enstrümanın akıcılığı aynı şekilde devam ediyor ve bu durum müzisyen için büyük bir kolaylık sağlarken aynı zamanda bağımlılık yaratıyor. Alt perdelerde sustain'i de artıran bu özelliğin yüksek volümdeki etkilerini birazdan inceleyeceğiz. JS1000'in köprü kısmında ise Edge vibrato sistemi yer alıyor. Daha çok klasikleşmiş sistemleri ve eski tip gitarları seven bir müzisyen olarak Edge'den bir rahatsızlık duymadım. Enstrümanın köprüsünü olabildiğince hareketsiz hale getirdim ve özellikle bentlerde yaşanan öne eğilmenin de böylece üstesinden gelmiş oldum. Bilindiği gibi iyi ayarlanmamış kilitli gitarlarda teli bent yapmak için çok fazla çektiğinizde köprü de kendini öne doğru salar ve böylece elde etmek istediğiniz etkinin uzağında kaldığınız, gibi entonasyonunuzdan da olabilirsiniz. Köprüyü arkaya doğru yapıştırmak ve tansiyonu biraz yüksek tutmak, bu sorunun üstesinden tam olarak gelmese de boyutunu azaltıyor. Enstrümanda 22 perdelik bir klavye bulunuyor. Bu da Joe Satriani'nin vintage ekipmanlara olan bir göndermesi olarak dikkat çekiyor. Bildiğiniz gibi Tele, Strat ve Les Paul modelleri de 22 perdelik klavyeye sahipler.

Manyetikler
JS Serisi'nin olumlu özelliklerine manyetiklerini mutlaka eklemeliyiz. Özellikle JS 1000 modelinde kullanılan iki humbucker, Satriani'nin konser gitarlarındaki manyetiklerin de bire bir aynısı. Sap kısmında (neck) DiMarzio PAF-PRO ve köprüde DiMarzio FRED modelleri kullanılan enstrümanın JS 1200 modelinde ise sap kısmında PAF Joe modeli yer alıyor. Her iki enstrümanı da deneme şansı bulduğumdan dolayı söylemeliyim ki JS 1200, biraz daha açık ve tiz karakterli bir enstrüman. Bunun sebebinin ne olduğunu tam olarak söyleyebilmek güç. Zira sadece sap manyetiğinin bu denli bir fark yapabileceğinden şüpheliyim. Öte yandan 1000 modelinin sap manyetiği daha karanlık, hacimli ve daha Satriani gibi tınlıyor bunu hemen söylemek lazım. Benim iki gitar arasında tercih yapmam gerekirse seçimim JS 1000'den yana olacaktır. Öte yandan JS'i kendi yapan en büyük özelliklerinden birisi de, humbucker'ların single'a düşürülebiliyor olması. Enstrümanın üzerinde yer alan iki pottan arkada bulunan ton düğmesinin çekilmesiyle single'a düşen manyetiklerden sap seçeneğini kullandığınızda humbucker'ın alt yarısı, köprü seçeneğini kullandığınızdaysa manyetiğin üst yarısını devreye sokuyorsunuz. Manyetik seçimi için kullanılan switch'i orta pozisyonda tutarsanız saymış olduğum her iki seçeneği de bir arada kullanabilirsiniz. Manyetiklerle ilgili bir ilginç detay daha... Volüm potu da aynı ton düğmesi gibi yukarı çekilme özelliğine sahip (push-pull). Ama bu potun yaptığı, diğer gitarların çoğunda karşılaşmadığımız bir özellik. Volume potu sadece yarıya kadar açıkken devreye giren bu sistem aslen bir high pass filter, yani üst frekansları öne çıkartan bir filtre sistemi. Volume potunu yarıya kadar kıstığımızda bir çok gitarda görülen matlaşma, bu sistem sayesinde gideriliyor ve özellikle yüksek volümlerde çalarken vintage karakterli bir ton yakalamak mümkün oluyor. Funk ve pop tarzı çalan müzisyenlerin single'a düşürüp sap manyetiğinde mutlaka tecrübe etmelerini tavsiye ediyorum. Ilginç bir şekilde bu set up'tayken Richie Kotzen vari tonlar yakalamak bile mümkün oluyor. High pass filter özellikle parmakla çalımlarda, country vari melodilerde ve vokal altı eşlik çalımlarında oldukça işe yaran bir özellik olarak dikkat çekiyor.

Çalım ve tonlar
Ibanez JS 1000 modelini test için stüdyomuza aldığımızda elimizde bir adet Peavey Classic 30, bir Laney VC 50, bir Marshall Silver Jubilee ve bir de HiWatt 100W modeli amplifikatör bulunuyordu. Genelde konser ve kayıtlarda tercih ettiğim Peavey Classic 30 ile incelemeye başlamanın uygun olduğunu düşündüm. Önce temiz tonlar... JS 1000'in modern görünümlü bir çok Ibanez modelinin aksine farklı vintage karakterleri de verebilen bir enstrüman olarak tasarlandığını, Joe Satriani İstanbul konserine geldiğinde sanatçıyla yapmış olduğum röportajda da öğrenmiştim. Farklı manyetik seçimleri, single ve humbucker olanağı, high pass filter özelliği gibi seçenekleri artıran detaylar, enstrümanın kullanım alanını da genişletiyor. Sap manyetiğini humbucker olarak kullanmaya başlıyorum. Derin, detaylı ve güçlü bir humbucker karakteri ile karşı karşıyayım. Humbucker'lı gitarlarda bazen görünen detay kaybı burada yaşanmıyor. Her telin armoniklerini tek tek duymak mümkün. Switch ortaya alındığında her iki humbucker da aynı anda devreye giriyor ve mid karakterli bir ton yakalanıyor. Orta switch seçeneğini humbucker olarak pek kullanmadığımı söylemeliyim. Köprü konumundaysa tizler belirgin oranda ön plana çıkıyor. Köprü manyetiği oldukça güçlü bir yapıda ama Ibanez firması, iki manyetik arasındaki dengeyi bir şekilde başarılı şekilde kurmayı başarmış. Özellikle sap kısmında koyu ve caza yatkın tonları fazla uğraşmadan yakalamak mümkün olabiliyor. Temiz tonlarda manyetikleri single olarak kullanmak ise benim asıl zevk aldığım seçenek oldu. Humbucker olarak pek tutmadığım orta seçenek, single'a düşürüldüğünde bambaşka bir karaktere büründü ve neredeyse bir Stratocaster'ın ara manyetik karakterini vermeyi başardı. Patlak, içi boş bir ton karakteri veren bu seçenekte özellikle funk, blues ve country stiline uygun tonları yakalamak mümkün. Sap manyetiğini single olarak kullanmak ise ritm partisyonları ve eşlikler için biçilmiş kaftan.
Drive tonlarına gelecek olursak... Satriani'nin imzası haline gelmiş birbirinden farklı drive tonlarını bir gitardan ve bir tek amplifikatörden çıkartmak pek tabi ki imkanlı değil. Sanatçının kendisi de zaten röportajımızda “Tonu asıl çıkartan parmaklardır, ekipman ise tonun sos kısmıdır” şeklinde bir açıklamayla ton ve tuşe konusundaki fikirlerini açıklamıştı. Ama elinizin altında JS 1000 gibi bir gitar olduktan sonra farklı müzik türlerine uyan ve hemen her işe koşabileceğiniz bir enstrümana sahip olduğunuzu söyleyebiliriz. Öncelikle overdrive karakterine göz atıyoruz. BB Preamp ve Peavey Classic 30'un temiz kanalını bir arada kullandığımızda, boost edilmiş lambalı amplifikatör karakterinin Ibanez JS ile tam bir uyum içinde olduğun görüyoruz. Single karakterdeki manyetikler tuşeye daha da duyarlı ve özellikle sert pena vuruşlarındaki hızlı atak zamanları ile daha dinamik çalımlara imkan sağlıyorlar. Humbucker seçimi ise beklediğimden daha yumuşak ve derli toplu bir karakter sunuyor. Ve modern karakterli bir çok gitarın aksine daha çok bir Les Paul Standart ile Telecaster'ın ortalaması olarak özetlenebilecek bir ton ortaya çıkartıyor. Alternatif rock, klasik rock, punk, pop ve blues'a uygun bir ton yelpazesinde olduğunu söylemek mümkün. Satriani'nin kariyerinde elektronikten blues'a, modern rock'tan alternatif tınılara kadar uzanan farklı gitar tonlarını hatırladığımızda bu gitarın üretim mantığı da aslında belirginleşiyor.
Peki Satriani deyince sanatçının daha eski albümlerindeki hızlı gitar soloları, sert distortion tonları ile bezenmiş sound'larını hatırlayanlar için JS 1000'in distortion karakteri nasıl? Bunu denemek için özel yapım bir pedal olan Reeza Fratzitz (www.emmaelectronic.com) ve BB Preamp'i bir arada kullandım. Özellikle sap manyetiğinin koyu karakteri ve çok sert tonlarda bile derli toplu, kontrollü kalabilmesi beni oldukça etkiledi. Sololarınıza Satriani'msi dramatik etkiler katmak için sap manyetiğinin karanlık karakteriyle başlayıp alt manyetiğin bol armonikli karakteriyle devam etmek gerçekten keyifli bir tecrübe. Uzun sözün kısası, Ibanez JS 1000, aklınıza gelen hemen her türlü gitar sound'unu başarılı bir şekilde vermeyi başarıyor ve müzik piyasasında var olan Gibson-Fender hakimiyetine karşı kendi karakterini sunmayı başarıyor. Ülkemizde tondan çok marka ve model bazlı bir müzisyen mantığı, yıllardan beri pekişmiş ön yargıların da etkisiyle kolay kolay kırılamayacak gibi duruyor. Benim gibi vintage ekipman hayranı ve takipçisi bir müzisyeni bile etkilemeyi başaran, aradığınız eski tonların yanında moderliği de elden bırakmayan bir gitar olarak özetleyebilirim JS 1000'i.

Sonuç
Standart gitarların üzerinde piyasada “Custom Shop” olarak bilinen üst seviye gitarların fiyat aralığında satılan ve beklentilerin oldukça yüksek olduğu bir gitar JS 1000. Satriani imzalı bu Ibanez'in evinde müzik yapan, müziği işten çok bir hobi olarak görenlerden ziyade profesyonel olarak çalışan, konser ve stüdyolarda çok vakit geçiren ve her yere birden çok gitar taşımak zorunda kalan gitaristlerin mutlaka denemesi gereken bir enstrüman olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar ülkemize sabit köprülü versiyonu olan JS 1600 henüz gelmese de, kilitli köprü sistemine karşı olmayan gitaristler için hemen her türlü sound'u çıkartabildiğini de hatırlatmak lazım. Zuhal Müzik'te 3,565.80 TL'lik bir fiyat etiketiyle satılan JS 1000'in iki farklı renk seçeneği bulunuyor: Dumanlı mavi ve siyah. Mavi renk özellikle parlak ışık altında göz alıcı bir derinlik sunmasıyla da artı puan kazanıyor. JS 1000 klişelerin dışında, pazarlama departmanından çok ar-ge bölümü ve Joe Satriani'nin parmak izlerine sahip, üst sınıf bir enstrüman.

Teknik Özellikler:
Gövde ağacı: Ihlamur (Basswood)
Sap ağacı: Akçaağaç
Tuşe: Gülağacı
Perde sayısı: 22
Köprü: Edge Pro
Manyetikler: Çift humbucker. Sap-DiMarzio PAF Pro; Köprü-DiMarzio Fred
Fiyat: 3565 TL
İletişim: Zuhal Müzik (www.zuhalmuzik.com, www.muzikenstrumani.com)

No comments:

Post a Comment